KATEGORİLER
BASINDA BİZ
TV Programları
Radyo Programları
Yazılı Basın
SİZDEN GELENLER
Konuk Defteri
Danışma Hattı
SİTEMİZE ÜYE OL
SİTEMİZİN İSTATİSTİKLERİ
Üye Sayısı : 2396
Ziyaretçi Sayısı : 35567
Online Ziyaretçi : 22
Anasayfa | Özgeçmişim | Eğitimlerim | Danışmanlık Seanslarım | Foto Galeri | İletişim

Eşim Pornografi Bağımlısı

Süreyya/İstanbul

Merhaba Rukiye hanım. Ben 27 yaşında, 3 çocuk annesi bir okuyucunuzum. Problemim eşimle alakalı. Ben 7 yıllık evliyim ve evden kurtulmak için evlilik yolunu seçenlerdenim. Eşimin inançlı kimliği sebebiyle evliliği kabul ettim, kendisine karşı hiç bir duygusal yakınlık hissetmememe rağmen... Severim evlenince diye düşünüyordum ama bu bende sevgisizlik ötesi bir nefret ve tiksinme duygusu oluşmasına sebep oldu. Tabii ki burada kişiliklerimizin farklı olması ve inançlı kişiliğine yakışmayacak davranışlarını görmem etkili olmuştu. İnternette pornografik sitelere bakarken yakaladım, başta inkar etti ama sonra kabul etti. Çok rahatsız olduğumu dile getirince bir daha yapmayacağına söz verse de tekrar etti bu durum. Bana, bağımlı olduğunu ve bırakamadığını söyledi. Çok kati davrandım, sonra bu bağımlılığını tedavi ettirmek için İzmit tarafında bir yere terapiye gitti. Şimdi bu huyundan vazgeçmiş gibi görünse de ondan inanılmaz derecede soğudum.

Şimdi ise iki kere depresyona girmiş ve tedavi olmuş biri olarak tavsiyelerinizi bekliyorum. Ben sürekli ölmek için dua ediyorum. Boşanmayı çok istiyorum ama işim yok nasıl geçineceğim, çocuklarıma nasıl bakacağım onu düşünüyorum. Ailemin evine de dönmek kabustan başka bir şey olmaz benim için Ne yapacağımı bilemiyorum ama eşimden nefret ediyorum onu sevmediğimi kendisine de defalarca söyledim. O benim duygularımdan haberdar ama yine de hiç bir şey olmamış gibi devam ediyor yaşantısına. Vurdum duymazlığı beni çıldırtıyor. Keşke bir işim olsaydı

Selamlar.

Merhaba, yazdıklarınızdan gerçekten çok zorlandığınız anlaşılıyor. Evliliklerde baştaki romantik aşama geçildikten sonra ilk yıllarda çekişme evresi olur ve bu evre aşıldığında çiftler arasında bağlılık oluşur. Ancak bazen maalesef bu çekişme ve çatışma dönemi yıllarca, hatta bir ömür sürebiliyor. Çatışmalar uzadığında, başta severek evlenen çiftler bile zamanla birbirinden soğuyor ve bu duygu giderek nefrete dönüşüyor. Sizin durumunuz belki bir evlilik danışmanına gitseniz olumlu yönde değişebilirdi. Ama bitmek bilmeyen geçimsizlik zamanla insanı öyle bir noktaya getirir ki terapi görmek, barışmak ya da bu evliliği kurtarmak için hiç bir şey yapmak içinizden gelmez. Galiba siz bu noktadasınız. Bunu şunun için söylüyorum, eşinizden nefret etmeniz şimdiye kadar geçen acı yılların bir sonucu olabilir ama üzerinde çalışma imkanınız olsa yani birlikte bir danışmanlık almış olsanız belki biraz yoluna girebilirdi.

Benden tavsiye istediğinizi yazmışsınız, seçenekleriniz çok sınırlı, bu yüzden bir şey söylemem çok zor. Her şeyden önce, ölme isteğinden kurtulmaya çalışmalısınız. Size ihtiyacı olan üç çocuğunuz var ve dünyaya gelmeyi, parçalanmış bir ailede yaşamayı onlar seçmediler. Onların ruh sağlığı için de önce sizin ayakta ve güçlü olmanız lazım. Bu durumda güçlü olmak kolay değil muhakkak, manevi açıdan size iyi gelen bir şeylerle meşgul olarak kendinizi toparlayabilirsiniz. Arkadaşlık (ama gerçek dostlarla olmak) size güç verebilir, bir kursa gidebilir, kendinizi iyi hissettiren bir sanat dalıyla (resim, müzik vs.) ilgilenebilirsiniz. Buna moralinizi yüksek tutmak için ihtiyacınız var.

Hayat acılarla dolu ve başımıza gelen olayların çoğunu yani kaderimizi maalesef biz seçemiyoruz. Bu isminizle ve bu bedeninizle yaşayacağınız tek bir hayatınız var. Başınıza gelen olaylara teslim olmak ya da acılara rağmen yılmayıp ayakta durabilmek, hayatını yeni baştan kurabilmek sizin elinizde. Yaşınız gerçekten çok genç. Bugün 27 yaşında bekar olan o kadar çok genç kız var ki... Yani eğer eşinizden boşanmakta kararınız kesinse bu da hayatın sonu değil. (Elbette bu arzu edilen bir durum değil, özellikle çocukların ruh sağlığı için. Ancak bu durumdaki çekişmeleriniz ya da sevgisizliğiniz de onları derinden etkiler. Boşanma kararınızı kangren olmuş bir uzvun mecburen kesilmesi gibi algılamak gerekir).

Aileniz sizi desteklemiyorsa, arkanızda durmuyorsa işiniz çok zorlaşır. Maddi olarak yalnız yaşamanın yükünü kaldırmanız mümkün değilken boşanmak bir seçenek gibi görünmüyor. Ama bu konuda kararlıysanız hayatınızı yeniden kurmak için bir mesleğe ve kazanca ihtiyacınız olacak. Belediyelerin ve madem İstanbul'dasınız, İsmek'in açtığı ücretsiz meslek kurslarından birine gidebilirsiniz. Bu tip kurslardan sonra belki kısa bir staj dönemi geçirdiğiniz taktirde iş hayatının zorluklarını ve o işin gerçekten size uygun olup olmadığını test etme imkanınız olur. Günümüz şartlarında üç çocuğun beslenme, barınma ve okul masraflarını karşılayabilmek ve onlara bu arada annelik yapabilmek de sizi oldukça yoracaktır. Yani boşanma seçeneği de zorluklarla dolu maalesef.

Eşinizin sizin olumsuz duygularınızı bildiği halde bir şey yokmuş gibi davrandığını söylüyorsunuz. En azından bitirmeye yanaşmadığına göre bu evliliği sürdürmek istiyor gibi görünüyor. Bunun sebebi; belki belli etmese de size olan sevgisi, belki çocuklarına dayanamıyor oluşu, belki de kurulu düzeni bozmak istemeyişidir. Siz en azından son sebepte uzlaşabilirsiniz. Yani bir uzlaşma durumunda belki birbirinize büyük bir aşkla bağlanmanız mümkün olmayacak ama en azından birbirinize biraz daha "tahammül edebilir" hale gelmeniz bile büyük bir kazanç olacaktır. Kalp huzuru dileğiyle...

Rukiye KARAKÖSE

 Tüm hakları saklıdır.