Mehmet O. / İSTANBUL
Merhabalar. Ben 9 yıllık evliyim, 3 yıl ailemle kaldım. Daha sonra büyük kız kardeşim kaçarak evlendi. Babam yeminler etmesine rağmen afeti ve eve aldı. Bir daire verdi ona... Benim ondan sonra hayatım değişmeye başladı...
Gelinlerine yani eşime kızım diyen ailem sonra ismiyle hitap etmeye başladı. Her geçen gün ailemle ilişkimiz kötüye gitmeye başladı.
Ben yarı inşaat halindeki daireye çıktım... İçini düzeltmeye çalıştım bir sürü de borcum oldu.. Her geçen gün borcum arttı. Bir ara borcum olduğu halde babam benden para istedi ona bir şekilde borc harç bulup 4 bin lira verdim. Bundan dolayı sonra ben çok zor durumda kaldım. Geçen sene eşim mecburen işe başladı. İşte çalıştırmama sözü vermiştim ama mecbur kaldık.. Şu anda toparlanma dönemindeyim. İnşallah düzelecek. Ama babam yine para istiyor ve ilişkimiz çok kötü. Zaten hiç iyi olmadı.
Ben 30 yıldır baba şefkatinin ne olduğunu bilmiyorum, tatmadım. Aramızda dağlar kadar mesafe oldu hep. Ne yapacağımı bilmiyorum. Çıkmazdayım.
Derdimi anlattım sıkıntım var dedim ama anlamadılar. Ne yaptın, nereye harcadın? diye hesap soruyorlar. Kesemi ayırdım sonuçta...
Neden anlamak istemiyorlar bilmiyorum. Şu anda tek düşüncem böyle giderse ayrı eve çıkmak, kiraya çıkmak yani... Ama bu borçta ne yaparım bilmiyorum. Bana lütfen yardımcı olun. az çok anlamışsınızdır derdimi... Yol gösterin bana lütfen. Teşekkürler.
Merhabalar. Bizim toplumumuzda maalesef babalar evlatlarına sevgilerini yansıtamıyorlar. Siz de bu konuda yalnız değilsiniz. Babaların işi evi geçindirmek gibi görülür ve onun çocuğuna zaman ayırması, sevgi ve şefkat göstermesi maalesef ikinci plana atılır. Anadoluda bir baba, büyüklerinin yanında çocuğunu kucağına alsa bu ayıplanır mesela. Babalar da bu ortamda yaşadıkları için maalesef duygularını ifade etmeyi öğrenmekte zorlanıyorlar. Sevgiyi ifade etmeyi, çocuğuna yakınlaşmayı bir zayıflık olarak görüp otoriteyi korumak adına mesafeli davranabiliyorlar. Sizin yaşadığınız da bundan kaynaklı sanıyorum.
Babanızla zaten sınırlı olan ilişkiniz, evlenen kız kardeşinizin eve dönüşüyle daha da gerilmiş. Ebeveynler bazen eşitlikçi davranmayabiliyor, bu da haklı olarak sizin ağırınıza gitmiş. 30 yıldır böyle olduğuna göre bu durum ne yazık ki değişecek gibi görünmüyor, babanız bu saatten sonra değişmez, onu olduğu gibi kabul etmek durumundayız.
Ailenize maddi destek olmuşsunuz. Bunlar her ailede zaman zaman olur ancak, siz zor şartlarınıza rağmen sıkıntıya girerek bunu yapmışsınız ve bu da size ağır gelmiş. Yardım özgür iradeyle yapılmalı, mecburi olarak yapıldığında insana sanki kullanılıyormuş duygusu yaşatır ve sıkıntı yaratır. Kaldı ki imkanlarınızın sınırlı olduğunu ifade ediyorsunuz. Eğer sizin için bu derece sıkıntılı bir hal aldıysa bu durum, elbette ayrı eve çıkmak en uygunu olur. Bunun için biraz bekleyip maddi olarak toparlandıktan sonra konuyu uygun bir şekilde ailenizle paylaşabilirsiniz. Şu an hem ayrı eve geçmek istiyorsunuz hem de imkanlar sınırlı, bu sizi köşeye sıkışmış hissettirebilir. Bir süre verin kendinize, bu süre içinde borçlarının ödeme planını yapıp, yeni bir eve çıkmanın imkanlarını araştırarak kendinize bunun geçici bir dönem olduğunu hatırlatın. 3 ay, 6 ay veya 1-2 sene içinde şartlarınızı ayarlayıp farklı bir eve geçerseniz anladığım kadarıyla siz ve eşiniz daha rahat edeceksiniz. Geniş aile ve büyüklerle bir arada olmak da güzeldir ancak ilişkide sorunlar olunca maalesef bu her zaman mümkün olmayabiliyor. O zaman da birbirimizi kırmayacağımız bir mesafede yaşamak daha sağlıklı gibi Huzurlu günler diliyorum...
Rukiye KARAKÖSE
|
|