Merhaba Murat Bey. Durumunuz gerçekten çok zor, çünkü anne babanızın hayallerini, ideallerini gerçekleştirme görevi size yüklenmiş. Siz onların "proje"sisiniz. Sizin başarılı olmanız, onların başarılı olması demek. Sizinle gurur duyabilmeleri için, sizi hep "en iyisi" olmaya zorlamışlar. Maalesef bu da insanın ruhunda çok ciddi bir tahribat yapar. Yıpranmanızın çok haklı bir sebebi var. Tıp fakültesini hem kazanmak zordur, hem de
söylediğiniz gibi dersleri ağırdır ve bazen günde 7-8 saat çalışmak gerekebilir. Ebeveyniniz bunu anlamıyor, çünkü sizin hep 1 numara olmanız gerektiğine inanmışlar. Bu hem zor, hem de insanın üstünde çok ağır bir baskıdır. Hayat boyu her zaman her yerde 1 numara olmayız, bunu kabullenmek de kişiyi rahatlatır. Ancak siz bunu kabullenseniz bile anne babanız
kabullenmeyecek gibi görünüyor.
Aşırı mükemmeliyetrçi olmak, iyi bir şeymiş gibi sunulsa da aslında bir kişilik kusurudur. Bazı durumlarda Obsesif Kompulsif kişilik bozukluğuna kadar uzanır. Onların bunu aşması, tedavi görmeleriyle mümkün olabilirdi, ancak onlar bu durumdan rahatsız değiller,
olsa olsa yeterince (!) mükemmel olmadığınız için sizi suçlayacaklar. Siz onlara ne söyleseniz bunu "tembellik etmek istediğinize" ya da "kaytarmak istediğinize" yoracaklar. Onlardan harçlık aldığınız sürece maalesef reel olarak size daha çok karışacaklar ve üzerinizde baskı kurmaya devam edecekler.
Ergenlik çağının bitmesi fiziksel olarak 21 yaş civarında olur ama kültürel olarak ergenliğin bitmesi yani ebeveynimizin ve toplumun bizi artık yetişkin gibi algılaması için "aileden bağımsız bir gelir ve/veya bağımsız bir hane" sahibi olmak gerekir. Bunlar gerçekleştiği zaman size eskisi kadar müdahale edemeyeceklerdir, etmeye kalksalar bile siz de artık bir yetişkin olduğunuzdan "kusura bakmayın, ben böyle istiyorum, böyle yaşayacağım" deme hakkına sahip olacaksınız. Tek çocuk olmanız gerçekten bu aile tipinde dezavantaja
dönüşmüş. Bir kaç kardeşiniz olsa muhtemelen aileniz onların üstünde de
baskı kuracak ve en iyisini bekleyeceklerdi. Uyguladıkları duygusal şiddet de çocuklarca paylaşılacağından hasar daha az olabilirdi. Ancak tek olduğunuzda maddi manevi bütün "yatırım"larını size yaptıklarından dolayı sizden aşırı beklenti içine giriyorlar ve siz onları mesela BB alarak "hayal kırıklığına" uğrattığınızda (!) daha kolay duygu sömürüsü yapabileceklerdir. "Senin için ne fedakarlıklar yaptık" vs. vs
Açıkçası anne babanızla sizin ya da bir tanıdığın konuşmasını önermek isterdim ama dinleyeceklerini zannetmiyorum. Bildiklerini okuyacaklardır. Ancak belki bir uzmanın görüşünü dinleyebilirler. Ama kafalarındakinin aksine bir şey söylediği zaman uzmana bile çekinceli ve tepkili yaklaşabilirler, direnç gösterebilirler. Yine de başka yolu yok. Denemeye değer
Siz kendi paranızı kazanmaya başladığınızda ve yaşamınızı kurduğunuzda biraz daha rahat edebilirsiniz. Bununla beraber terapi görmenizi tavsiye ederim. Çünkü yıllardır yaşadığınız baskının ve psikolojik şiddetin etkileri görünenden çok daha derindir. Evinizi ayırsanız hatta -Allah gecinden versin- anne babanızı kaybetseniz bile, bu olanlar içinize yerleştiği ve kişiliğinizi şekillendirdiği için etkisi sürecek, siz ömür boyu kendinize istemeden de olsa onların gözüyle bakacaksınız ve yetersizlik duyguları yaşayacaksınız. O yüzden terapi
almanız çok çok iyi olur.
Şu an için onlara duygularınızı anlatacağınız bir mektup yazabilirsiniz, yaşadığınız incinmeyi, hissettiğiniz baskının sizi nasıl zorladığını anlatabilirsiniz. Niyetleri iyi de olsa yaptıkları yanlış, maalesef bunu anlamaları zor oluyor, onlara göre sorun yok, sorun sizin yeterince sıkı
çalışmamanız (!)
Bu tarz ebeveynler ancak siz bu yükün altında ezilip bir sinir krizi geçirdiğinizde ya da başka bir patlama davranışı sergilediğinizde panik yapar ve bir süre için rahat bırakırlar. Ama bunların olmasını da istemeyiz.
Mümkünse bir terapistle görüşün, terapist durumunuzu dinleyince mutlaka anne babanızı görmek isteyecektir ve onlara gerekenleri söyleyecektir.
Dilerim etkilenirler ve bu mükemmeliyetçilik ve çocuk üstünden ego tatmini eğilimlerini kontrol altına almayı denerler. Kendinizi bırakmayın lütfen. Kısa bir süre sonra maddi açıdan bağımsız olacaksınız ve bu kaderi aşacaksınız. Çoğumuz ideal ailelerde büyümedik ve ciddi sıkıntılar yaşadık. Ancak bir süre sonra yetişkin olduğumuzda bunları aşma fırsatı yakalıyoruz.
Geçmişimizin üstümüzdeki acı veren izlerini silkeleyerek kendimizi yeniden inşa etmek gibi bir şey bu... Kendini yeniden dünyaya getirmek böyle bir şey olsa gerek. Yeniden doğmak zor olsa da güzel. İyi haberlerinizi de bekliyorum. Sevgiler...
Rukiye KARAKÖSE
|