Sevgili Pınar, çok üzücü bir şey yaşamışsın. Çok da acı çekiyorsun. Anlattıkların senin bir yas süreci yaşadığını ve depresyonda olabileceğini gösteriyor. Elbette senin de söylediğin gibi bunun tedavisi var ve bu durumda sana yardım almanı önermem gerekir. Ama içimden gelmiyor diyorsun. Yaşama sevincini kaybettiysen depresyonda olma ihtimalin çok yüksek ve nasıl kahredici bir diş ağrısı ya da baş ağrısında çok istemesek bile doktora gidiyorsak buna da çare aramak zorundayız. Uzun süreli bir terapi olamasa da en azından gideceğin bir psikiyatr sana bir antidepresan ya da sakinleştirici önerecektir ki bu da en azından bozulan vücut kimyanı toparlamaya yardımcı olur. En azından günlük hayata uyumunu daha kolay sağlarsın.
Yine psikolog veya psikiyatr bu kadar yıkılmanın ardındaki nedenleri bulup çıkarmana, anlamana yardımcı olur. Çünkü biz her ne kadar birini sevsek de aslında sevdiğimiz
"birinin bize aşık olması" duygusudur. Onun bizimle ilgilenmesi, sevmesi, özlemesi onu bizim için çekici kılar. Bak diyorsun ki "ben başta istemedim ama beni ikna etti, çok ilgileniyordu, hep yanımda ya da telefondaydı". Yani aslında onun sana olan sevgisini kaybetmek sen üzüyor. Tamam seni çeken güzel özellikleri olmuştur ama nihayetinde hepimiz kendi içimizdeki yansımalara aşık oluyoruz. O kişiyi kendi gönül aynamızda nasıl görüyorsak o görüntüye sevdalanıyoruz. Öyle olmasa o delikanlıya bütün kızlar aşık olmaz mıydı? Yani aşk aslında karşıdakinden beslense bile bizim içimizde başlayıp biten
bir süreç.
Psikologa gitmek istemiyorsun ama yaşama sevincim gitti diyorsun. Benden ne tür bir yardım beklediğini bu durumda anlamak zor ama elimden geldiğince sana bir şeyler yazdım. Şunu unutmamanı isterim: Biz istemezsek kimse bize psikolojik anlamda yardım edemez. Depresyondan çıkmak da kişinin istemesine ve niyet edip inisiyatif almasına bağlıdır.
İçindeki acıyı körüklememek adına hatıralarınızdan, acılı şarkılardan, ortak mekanlarınızdan bir süre uzak durman iyi olur. Yalnız kalıp uzun uzun düşünmemeye çalış, çok zevk almasan da eskiden severek yaptığın aktiviteleri az da olsa yapmaya çalış. Yürüyüşe çıkmak, sinemaya gitmek gibi
Bunu atlatacaksın ama zaman ve sabırla. Ve bu acıdan güçlenerek çıkacaksın. Kendini suçlama, hepimiz hatalar yapıyoruz. keşke içimizde pişmanlık yaratacak şeyleri baştan öngörebilsek ve kendimize hakim olabilsek ama maalesef her zaman bunu başaramayabiliyoruz. İnsan olduğumuz ve zaaflar taşıdığımız için bu böyle oluyor. Önemli olan hiç hata yapmamak değil, bu hatadan ders alarak çıkabilmek ve bu vesileyle kendimizi tanımaya çalışmak...
Diliyorum yakın zamanda kendini toparlarsın. O zaman da yaz olur mu? İyi haberlerini de bekleyeceğim.
Sevgiler...
Not: Dr. Mustafa Ulusoy'un "Aynalar Koridorunda Aşk" adlı kitabını mutlaka oku. Orada kendi ruh halinin sebeplerini de anlayacağın veriler bulacaksın.
Rukiye KARAKÖSE
|