KATEGORİLER
BASINDA BİZ
TV Programları
Radyo Programları
Yazılı Basın
SİZDEN GELENLER
Konuk Defteri
Danışma Hattı
SİTEMİZE ÜYE OL
SİTEMİZİN İSTATİSTİKLERİ
Üye Sayısı : 2396
Ziyaretçi Sayısı : 35566
Online Ziyaretçi : 17
Anasayfa | Özgeçmişim | Eğitimlerim | Danışmanlık Seanslarım | Foto Galeri | İletişim

Bir Sanatçıya Aşığım

Nadide E.

Öncelikle merhaba... Ben size sorunumu anlatmak istiyorum çünkü anlatabileceğim yani beni ciddiye alarak dinleyecek ve tavsiye verecek kimsem yok Umarım sizi sıkmış olmam ve bana yardımcı olabilirsiniz...

Ben 14 yaşımda birine aşık oldum, bir sanatçıya. Önce hayranlık duyguları içerisinde gelişen bu hisler zamanla aşka dönüştü, hayran olmadığımı biliyordum çünkü hayranlık duygusunu daha evvelden de yaşamıştım. Oysaki bu farklıydı böyle bir şeyi hiç tatmamıştım, nasıl olduğunu bile bilmiyordum... Onu görünce kalbim çarpıyor, ellerim dizlerim titriyor, nefes alamıyordum. İsmini duyduğumda gözlerimin içi gülüyor, adeta yüzümde güller açıyordu, sesini duyduğumda duygudan gözlerimden yaş geliyordu...

Zamanla iyice bağlandım. Yaşadığım şehre geldiği zamanlarda konserine gittim, bir kere de memleketime gittiği zaman gitmiştim, toplam 4 kere konserine gittim. Bir şekilde menajerine ulaştım ama ne yaptıysam da beni kendisiyle görüştürmedi. Hırs yaptım, önce ev numarasını buldum, sonradan sitesinden yakın arkadaşlarıyla arkadaş olup cep numarasını buldum... Defalarca cepten aradım, konuştum... Gittikçe aşık olmuştum. Ne yapacağımı bilmez durumdaydım. Her gün onun CDsini dinliyor, dinledikçe içiyor, içtikçe de ağlıyordum. Bunların hayatıma zarar vereceğini biliyordum ama aşk işte insana neler yaptırıyor.

En sonunda nihayet dileklerim kabul oldu ve bu son sene benim farkıma vardı.

Facebookta, MSNde görüştük, bana kamera açtı ve karşımdaki gerçektende oydu. Epeyce sohbet ettik, Oraya geldiğimde görüşelim falan diyordu. Ben ona deli gibi aşıkken onun amacı anlarsınız ya sadece takılmaktı... Ben bunları bile bile seviyordum onu, yakın arkadaşı beni defalarca uyardı ama hala seviyordum. Hani sevdiğinizin kötü yanını görmezsiniz ya da görmezlikten gelirsiniz ya işte öyle bir şeydi...

Ve bu sene hakkında iyice olumsuz konuşmalar çoğaldı. En son onun ağzından duyduğum bazı şeyler yüzünden ve arkadaşım dediği birini kölesi gibi kullanması yüzünden, kişiliğini iyice alt seviyelere kadar düşürmesi yüzünden ve daha birçok şey yüzünden ondan soğudum... Şu an 19 yaşındayım, 5 sene sonra nihayet ondan uzaklaşmayı deniyorum ama nedense onun o iğrençliğini bildiğim halde dinlediğim slow şarkılar türküler beni ağlatıyor ve ilk kişi olarak da onu aklıma getiriyor... Bu durumda ben ne yapabilirim, onu nasıl unutabilirim? Uyku düzenim bile yok, sabaha karşı yatıyorum her gün ve yüzüm hiç gülmüyor, hiç mutlu olamıyorum, herkesi kırıp döküyorum... Lütfen bana yardımcı olun, zor durumda olmasam yazmazdım ama artık çok bunaldım :((

Sevgili Nadide, yaşadığın duygular çok güçlü. Başlarken de şiddetli şekilde gelişmiş ve sonrasında da öyle devam etmiş. Pek çok genç kızın sanatçılara ve ünlü insanlara benzer hayranlıkları olur ve ender olarak da bu şekilde aşka dönüşür. Hatta bu şekilde sürekli kişinin zihnini işgal ettiği, adeta virüs gibi kapladığı durumlarda takıntıya dönüştüğünü de söyleyebiliriz. Neyse ki onun olumsuz taraflarını görüp soğumuşsun. Bir şekilde gerçek yüzünü görmeseydin ona hayranlığın ve aşkın daha da kökleşebilirdi ve onun mükemmelliğine inandığın için bu duygudan kurtulması daha zor olabilirdi. Hala etkisinin devam etmesi çok derinden etkilendiğini gösteriyor.

Evet, ilk aşk insanın üstünde derin izler bırakabilir ama bunu biraz da biz yaparız. "O benim ilk aşkım, ilk kez onu bu kadar sevdim" gibi ifadeler insanı şartlar ve zamanla bu ifadeler içimizde kalıplaşır. Yani o aşkı biz içimizde kendimiz inşa ederiz.

Genelde biz birine aşık olduğumuzda onun hakikatine değil, ona atfettiğimiz anlamlara aşık oluyoruz. Yani başka bir deyişle, o kişiye değil senin hayalinde yarattığın kişiye aşık oldun. Onu hayalinde yeniden şekillendirdin, güzel gördün ve bu güzelliği sen de ona yansıttın. Bunları daha derinlemesine çözümleyebilmen için terapi alman çok çok iyi olur.

Slow şarkılardan ve özellikle onun şarkılarından, onu hatırlatan şeylerden (resimler, bazısiteler vs.) uzak durman iyi olur. Yarayı özellikle kanatmaya gerek yok.

Uyku düzensizliğin ve genel mutsuzluğunu tarif ediş biçimin depresyonda olabileceğini düşündürdü bana. Mümkünse en yakın psikiyatri servisine gidip yardım almalısın. Hepimiz zaman zaman yaşadığımız olayların yükü altında ezilip depresif hissedebiliriz. Taşıyamadığımız yerde yardım almak gerek. Tedaviyi ihmal etme, bu olayı analiz edip anladığın zaman kendini biraz daha tanımış olacaksın, buna bir öğrenme fırsatı olarak bakmayı da denemen güzel olur. Genç yaşında çok sarsıcı bir tecrübe yaşadın, pek çok insana göre hayata dair acı ama değerli şeyler de öğrendin. Hayatın bazen böyle karanlık dönemleri de oluyor ama hiçbiri ilelebet sürmüyor. Hiçbir aşk acısı ömür boyu sürmez, sen izin vermedikçe. Biraz da zaman tanı kendine, yaşanacak ve bitecek.

Geçecek inşallah, daha güzel günlerin de olacak...

Sevgilerimle...

Rukiye KARAKÖSE

 Tüm hakları saklıdır.