Merhaba, gerçekten çok zor bir imtihandasınız Allah yardımcınız olsun. Evliliklerde ilk yıllarda çekişme evresi olur ve bu aşıldığında çiftler arasında bağlılık oluşur. Ancak bazen maalesef bu çekişme ve çatışma dönemi yıllarca, hatta bir ömür sürebiliyor. Çatışmalar uzadığında, başta severek evlenen çiftler bile zamanla birbirinden soğuyor ve bu nefrete dönüşüyor. Sizin durumunuz belki bir evlilik danışmanına gitseniz olumlu yönde değişebilirdi. Ama bitmek bilmeyen geçimsizlik zamanla insanı öyle bir noktaya getirir ki terapi görmek, barışmak ya da bu evliliği kurtarmak için hiç bir şey yapmak içinizden gelmez. Galiba siz bu noktadasınız. Bunu şunun için söylüyorum, eşinizden nefret etmeniz şimdiye kadar geçen acı yılların bir sonucu olabilir ama üzerinde çalışma imkanınız olsa yani birlikte bir danışmanlık almış olsanız belki biraz yoluna girebilirdi.
Benden tavsiye istediğinizi yazmışsınız, seçenekleriniz çok sınırlı, bu yüzden birşey söylemek çok zor. Her şeyden önce, ölme isteğinden kurtulmaya çalışmalısınız. Size ihtiyacı olan üç çocuğunuz var ve dünyaya gelmeyi, parçalanmış bir ailede yaşamayı onlar seçmediler. Onların ruh sağlığı için de önce sizin ayakta ve güçlü olmanız lazım. Acilen yakınızdaki bir sağlık kumruna giderek psikiyatr ile görüşün. Bu durumda kolay değil muhakkak ama manevi açıdan size iyi gelen birşeylerle meşgul olarak kendinizi toparlayabilirsiniz, bu ibadetlere ağırlık vererek olabilir, arkadaşlık (ama gerçek dostlarla) size güç verebilir, kendinizi iyi hissettiren bir sanat dalıyla (resim, müzik vs.) ilgilenebilirsiniz. Buna moralinizi yüksek tutmak için ihtiyacınız var.
Hayat acılarla dolu ve başımıza gelen olayların çoğunu yani kaderimizi maalesef biz seçemiyoruz. Bu isminizle ve bu bedeninizle yaşayacağınız tek bir hayatınız var. Başınıza gelen olaylara teslim olmak ya da acılara rağmen yılmayıp ayakta durabilmek, hayatını yeni baştan kurabilmek sizin elinizde. Yaşınız gerçekten çok genç. Bugün 27 yaşında bekar olan o kadar çok genç kız var ki... Yani eğer eşinizden boşanmakta kararınız kesinse bu da hayatın sonu değil. (Elbette bu arzu edilen bir durum değil, özellikle çocukların ruh sağlığı için. Ancak bu durumdaki çekişmeleriniz ya da sevgisizliğiniz de onları derinden etkiler. Boşanma kararınızı kangren olmuş bir uzvun mecburen kesilmesi gibi algılıyoruz).
Aileniz sizi desteklemiyorsa, arkanızda durmuyorsa işiniz çok zorlaşır. Maddi olarak yalnız yaşamanın yükünü kaldırmanız mümkün değilken boşanmak bir seçenek gibi görünmüyor. Ama bu konuda kararlıysanız hayatınızı yeniden kurmak için bir mesleğe ve kazanca ihtiyacınız olacak. Belediyelerin açtığı ücretsiz meslek kurslarından birine gidebilirsiniz. Bu tip kurslardan sonra belki kısa bir staj dönemi geçirdiğiniz taktirde iş hayatının zorluklarını ve o işin gerçekten size uygun olup olmadığını test etme imkanınız olur. Günümüz şartlarında üç çocuğun beslenme, barınma ve okul masraflarını karşılayabilmek ve onlara bu arada annelik yapabilmek de sizi oldukça yoracaktır. Yani boşanma seçeneği de çıkmazlarla dolu maalesef.
Eşinizin sizin olumsuz duygularınızı bildiği halde birşey yokmuş gibi davrandığını söylüyorsunuz. En azından bitirmeye yanaşmadığına göre bu evliliği sürdürmek istiyor gibi görünüyor. Bunun sebebi; belki belli etmese de size olan sevgisi, belki çocuklarına dayanamıyor oluşu, belki de kurulu düzeni bozmak istemeyişidir. Siz en azından son sebepte uzlaşabilirsiniz. yani bir uzlaşma durumunda belki birbirinize büyük bir aşkla bağlanmanız mümkün olmayacak ama en azından birbirinize biraz daha "tahammül edebilir" hale gelmeniz bile büyük bir kazanç olacaktır. kalp huzuru dileğiyle...
Rukiye KARAKÖSE
|