Sevgi /İSTANBUL
Merhaba Rukiye Hanım. Ben bir psikoloji öğrencisiyim, aynı zamanda sanırım amansız bir aşk acısına yakalanmış biriyim. Size yazıyorum, çünkü ayrılık acısı hakkındaki bir yazınızı internetten okudum. Maalesef psikolojik destek almayı çok istesem de maddi koşullar nedeniyle şu an bu durumla tek başıma başa çıkmak zorundayım.
Benim 8 yıl süren (lise yıllarımdan) bir ilişkim vardı. Bu zaman içinde erkek arkadaşım kavga ettiğimizde çoğu zaman benden ayrılırdı. Aradan 5-6 ay geçer, sonra bin türlü özür dilerdi. Samimi olduğuna eminim. Can yakmak için yapacak biri değildir. Ben yapmamam gerektiğini
bildiğim halde onunla tekrar beraber olmayı kabul ederdim, çünkü seviyordum. Hem de çok. Galiba hala da öyle...
Sonra tekrar barıştığımız bir zamanda ona sadece buluşalım mı? diye bir mesaj attım; bana "Nasılsın, iyi misin, müsait misin demeden bunu mu soruyorsun? Neyse benim bugün işim var" diye cevap verince artık patladım, ilk kez ben ayrılma kararı aldım ve ayrıldık. Aslında bu durumu kurtarabilir, aramızda mesajlaşmadan çıkan bu tartışmada yapıcı da olabilirdim. Ama olamadım, bir şeyler beni tuttu ve toparlayamadım.
2 ay sonra biriyle çıkmaya başladı ve 5 aydır o kızla birlikte. Ve ayrılığımızdan 2 ay sonra ben iyiyken, o başkasıyla çıktığından beri yani 5 aydan beri her gün ağlıyorum. Arkadaşlarımla buluşuyorum, derslerim var onlarla da uğraşıyorum, dizi, film izliyor,
kitap da okuyorum ama geçmiyor, ben yine ağlıyorum..
Psikoloji de okuyunca durup durup daha çok anlam çıkarıyorum. Şu an o kızla mutluysa demek ki ben yapamadım diyorum. Keşke o kızdan ayrılsa diye içten içe istiyorum. Sonra bunun olmayacağını da biliyorum. O orda mutluyken, ben acı çekiyorum, ben hep bu halde kalacağım ve belki o nişanlanacak, evlenecek, ben hala yalnız ve ağlıyor olacağım diye
düşünüyor ve geleceğimden korkuyorum, geçmişte ondan ayrılarak yanlış yaptım mı diye korkuyorum.
İşin özeti mutsuz ve çaresizim. Aklımda büyüterek bu acıyı daha da çekilmez hala getirdiğimi biliyorum ama engel de olamıyorum. En azından bana iyi gelebilecek bir bakış açısı, düşünme şeklini anlatırsanız çok sevinirim. Aslına itiraf etmem gerekirse duymaya ihtiyacım olan şey "sen doğru olanı yapmışsın" sözü... Bir tarafım doğru olan bu karardı diyor bir yanım doğru oldu da ne oldu diyor. Söyleyeceğiniz her şey benim için çok önemli olacaktır.
Şimdiden teşekkür ederim. İyi çalışmalar.
Sevgi Hanım Merhaba. Açıkçası uzun süreli ilişkilerde sürekli bir dargın-bir barışık olma durumu varsa, o ilişki pek de sağlıklı bir ilişki değildir.
Elbette her beraberlikte zaman zaman çatışmalar olur ama bu süreğen hale geldiyse
ve daima bir taraf naza çekiyor ve bitiriyorsa o ilişkinin sonu zaten hüsrandır. Bazen uzun yıllar süren bir flört süreci bu şekilde biter, bazen daha sebatkar çiftler bunca çatışmaya ve defalarca ayrılıp barışmaya rağmen yılmayıp evlenirler ve sonra ya evlilik çabucak biter, ya da uzuun yıllar mutsuz olurlar...
Sizin ilişkinizin biteceği de bu anlamda baştan belliymiş denebilir. Karşı taraf kötü biri olmayabilir ama belli ki kişiliğinin olgunlaşmamış tarafları çok fazla... Bu yüzden de ister istemez sorun yaratmış ve sizi üzmüş. Siz de belki değerlilik duygunuzu onunla fazla paralel tuttuğunuzdan onsuzluğa dayanmakta zorlanmışsınız.
Aşık olduğumuz biri bizi "artık" sevmediğinde kendimizi değersiz, anlamsız, yetersiz hissedebiliyoruz. Bu özgüven ve özdeğerlilik duygusunun azlığıyla ilgilidir. Maalesef toplum bize özgüven verecek doğrultuda bir eğitim vermiyor. Biz de birini sevdiğimizde onun sevgisiyle tamamlanmayı, bütünlenmeyi bekliyoruz ve onsuz kalınca da hayat anlamını kaybeder gibi oluyor.
Açıkçası psikoloji bilgileri işin başındayken size çok yardımcı olamayabilir, okulun bitmesi, öğrenim amaçlı bir terapiden geçmeniz ve kendiniz terapi yapmaya başlamanız halinde artık kendinizi tanıma anlamında mesafe kat etmiş olacağınız için o aşamada sahip olacağınız içgörü böyle bir durumu aşmanızda işe yarayabilirdi. Ama yine de avantajlısınız, çünkü en azından yaşadığınız durumu analiz etme ve içgörü kazanma yolunda motivesiniz.
Ancak onun çıktığı kızı düşünüp "demek ki onunla mutlu, ben ona yeterli olamadım" diye düşünmeniz de post travmatik sürecin etkisidir. Devam ederse sizi yıpratır. Kendinizi kimseyle kıyaslamayın, kimseden eksik hissetmeyin, her ilişkinin dinamiği farklıdır. Kimse iki ayrı ilişkisinde birbirinin aynı şekilde davranmaz, karşısındakine göre şekil alıp kendini farklı biçimde sunabilir, o ilişkinin dengesi içinde farklı davranabilir.
Sizin ilişkiniz sorunluymuş ve belli ki geleceği de yokmuş. Uzun yıllar sizi yıpratacak bir ilişkiyi daha da uzamadan bitirmek bana kalırsa da en sağlıklısı gibi görünüyor. Belli ki sizi hak etmeyen biriydi, onun için elindekinin kıymetini bilip hoş tutmak yerine sürekli çatışma üretip sevginizi sınadı...
Buna bir hayat tecrübesi olarak bakmanızı öneririm. Bu süreçte kendinizi, tepkilerinizi tanıyorsunuz. Psikolog olacaksınız ve ileride insanlara yardımcı olurken en büyük hazineniz kendi yaşadığınız acılar olacaktır. Bilgiyi hayat deneyimiyle birleştirebilirseniz, insanlara daha kolay yardımcı olursunuz.
Hoşçakalın...
Rukiye KARAKÖSE
|
|