KATEGORİLER
BASINDA BİZ
TV Programları
Radyo Programları
Yazılı Basın
SİZDEN GELENLER
Konuk Defteri
Danışma Hattı
SİTEMİZE ÜYE OL
SİTEMİZİN İSTATİSTİKLERİ
Üye Sayısı : 2396
Ziyaretçi Sayısı : 35561
Online Ziyaretçi : 16
Anasayfa | Özgeçmişim | Eğitimlerim | Danışmanlık Seanslarım | Foto Galeri | İletişim

Cübbeli Hoca'nın Kriz Yönetimi

Benim gibi geç duyan ya da olaydan bihaber olanlar için skandalı özetleyelim: İsmailağa Cemaatinin önde gelen isimlerinden Cübbeli Ahmet Hoca lakaplı Mahmut Ahmet Ünlü, ocak ayında cemaate seslenerek Montajlı iftira kasetlerinin yayınlanabileceğini, şaşırmamalarını, kendisine inanmayanlara ise hakkını helal etmeyeceğini söylemişti. Cübbeli, yaklaşık 11 ay sonra korktuğuna uğradı. Cübbeli Ahmet Hocaya ait olduğu iddia edilen belden aşağı görüntülerin Habertürk Gazetesi'ne satılmak istendiği ortaya çıktı. Nerden bakarsanız bakın aşağılık bir davranış. Hiçbir surette izahı olamaz, kime yapılırsa yapılsın insanlığa da sığmaz.

Yakın geçmişte bir siyasetçimizin, ondan önce bir anchormanin de başına geldi. Yatak odasında kalması gerekeni açığa çıkarmak, dahası buna montaj vs. ekleyerek iftira atmak çirkin fakat eski ve etkili bir yöntem Bir takım karanlık odaklar birini susturmak ya da indirmek istediklerinde kasetler servis ediliyor, sonra mağdur kişi ayıklasın pirincin taşını

Cübbeli Hocanın olay sonrası yaptığı açıklamaları dinledim, hatta saatler geçti hâlâ da dinliyorum, zira saatlerdir bu konuda konuşmaya devam ediyor. İkinci lisansım da İletişim ve Halkla İlişkiler olduğundan ister istemez olaydaki iletişim tarzına odaklandım.

Kriz yönetimi maalesef felaket! Bir kere onlarca defa bunları yapanları, dinleyenleri, kendi deyimiyle zerre kadar bu olaya katılanları lanetledi. İftira atanların cehennemde nasıl cezalandırılacağını, ne kadar aşağılık olduklarını, hakkını helal etmediğini, defaatle ve defaatle tekrar etti, bıkıp usanmadan. Hayır, öfkelenmesin demiyoruz. Kim olsa sarsılır ve öfkelenir. Ancak kendisi bir din hocası olmanın yanı sıra bir anlamda marka olmaya doğru giden medyatik bir insandır. Maalesef bir tarafıyla da magazinel ve mizahi bir kişiliktir. Dolayısıyla böylesi bir durumu madem 11 ay önceden öngörüp medyayı da uyarabildi, daha iyi bir kriz yönetimi yapması beklenirdi.

Kriz yönetimi, olası bir krizin engellenmesi için uyarı sinyallerinin belirlenerek, koruma ve önleme mekanizmalarının kurulması, mevcut bir krizin ortadan kaldırılması veya zararlarını en az düzeye indirebilecek önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasıdır. Nitekim önceden bunun sinyali alınmış ancak, internet söz konusu olduğunda bir videonun yayılması dakikalar içinde mümkün olabiliyor.  Haydi, önlenemedi, sonraki süreçte bu kadar çok, uzun ve yorucu şekilde konuşmak, olayı çoğaltmak ve köpürtmektir.
Saatler boyu, biteviye iftiracıları lanetlemek, ne kadar yalancı, aşağılık, sefil varlıklar olduklarını anlatmak, o krizi yönetememektir. Oysa kriz anında kısa, net ve kendinden emin açıklamalar yapılmalıdır, susmamacasına saatlerce konuşmak değil Sessizliğe gömülenler de olur ancak o da doğru bir iletişim tavrı değildir. Dedikodu alır, yürür, yorumlar çoğalır. Bunun için gecikmeden ortaya çıkıp Yaptım, özür dilerim ya da yapmadım, alnım açık, ilgililerden hesabını soracağım dersiniz olur biter. Cübbeli hoca iftiracıları lanetlerken o arada eskiden beri fikirlerini eleştiregeldiği H. Karaman gibi saygın  isimleri de anıyor, onlara yaptığı ilmî (!) eleştirileri tekrarlıyor, bu bağlamda her nereden icap ettiyse Onları aşağılamak seni daha iyi-yeterli biri yapmaz ki. En azından şimdi bunun yeri, zamanı değil

Bir diğerine Senin de hakkında neler dendi ben hiç dilime dolamadım? Mahkeme kararları bile vardı diyor. E şimdi doladın işte? Olmadı ki Zaten sevenlerin sana böyle bir şeyi yakıştırmaz, işinde gücünde, kitaplarla meşgul birisin, kaldı ki karşı cenahtan Habertürk bile bu habere itibar etmiyor ve inanmıyor, haberi reddediyor. Neden savunma psikolojisine girip panik yapıyorsun a mübarek? Gerçekler er geç ortaya çıkar. İnternet ve film teknolojileri pek çok şeyi montajlayıp servis etmeye imkan veriyor, bu imkanı istismar eden de olacaktır. Dezenformasyona izin vermemek için evet susmamak gerek. Ancak saatlerce konuşmak yerine uygun kısa bir açıklama yapmak ve yasal yollarla hakkını aramak daha isabetli olurdu.

Çünkü kriz yönetimi kontrol edilebilen değişkenleri yöneterek krizi en az zararla atlatmak demektir. Kendisine geçmiş olsun diyoruz, dileriz en kısa zamanda gerçekler açığa çıkar, yalancılar ceza görür ve masum insanlar aklanır.

Facebookta Paylaş    Twitter Paylaş

 Tüm hakları saklıdır.