Gürültü, ilk bakista önemsiz gibi görünse de, günlük hayatimizda en yogun olarak karsi karsiya kaldigimiz kirlilik türlerinden biridir. Ruh sagligi üzerinde tehdit olusturan çok ciddi bir problemdir. Gürültü, gelisigüzel bir yapisi ve ses spektrumu olan, istenmeyen ses olarak tanimlanir. Bir baska tanimda gürültü, zaman içerisinde bir sesin tayfsal yapisinda (sesin frekans özelliginde) gelisigüzel düzensizliklerin olmasi olarak açiklanir. Genel olarak ise begenilmeyen, hosa gitmeyen veya dinlenilmesine tahammül edilemeyen kisaca herhangi bir degeri olmayan sese veya seslere gürültü deriz.
Hosa giden rahatlatici seslere insanlarin ihtiyaci vardir. Sesin uyumsuz, düzensiz olmasi, kabul edilebilir olmamasi ve istenen düzeyden yüksek çikmasi o sesin gürültü olarak tanimlanmasi için yeterlidir.
Özellikle büyük kentlerimizde gürültü yogunluklari yüksek seviyede olup, Dünya Saglik Örgütü'nce belirlenen ölçülerin üzerindedir. Bu nedenle Isyerleri Tüzügü ve Kazalardan Korunma Yönetmeliginin "Gürültü" ile ilgili bölümleri, belirli araliklarla kontrol muayenelerini ya da diger bazi önlemleri öngörmektedir.
Kent gürültüsünü artiran sebeplerin basinda trafigin yogun olmasi, sürücülerin yersiz ve zamansiz klakson çalmalari ve belediye içerisinde bulunan endüstri bölgelerinden çikan gürültüler gelmektedir. Meskenlerde ise televizyon ve müzik aletlerinden çikan yüksek sesler, zamansiz yapilan bakim ve onarimlar ile bazi isyerlerinden kaynaklanan gürültüler insanlarin isitme sagligini ve algilamasini olumsuz yönde etkilemekte, fizyolojik ve psikolojik dengesini bozmakta, is verimini azaltmaktadir.
Gürültünün Olumsuz Etkileri
Yüksek gürültü düzeyi; rahati, emniyet hissini ve dolayli olarak da çalisma verimliligini etkiler. Gürültünün giderek artmasi kisiler üzerinde önce rahatsizlik duygusuna neden olmakta, arkasindan konusmayi zorlastirmakta ve en sonunda da isitme gücünü azaltmaktadir.
Düzeyi yüksek gürültü içinde uzun süre çalismanin veya bulunmanin, isitme gücü üzerinde olumsuz ve onarilamayacak sonuçlar dogurdugu bilinmektedir.
Gürültünün kronik bas agrisi yaptigi, insani alinganlastirdigi ve öfkeli yaptigi da yapilan arastirmalarla tespit edilmistir. Gürültünün insan üzerindeki olumsuz etkilerini kisaca söyle siralayabiliriz:
Fizyolojik etkiler,
Performans değişimleri,
Psikolojik rahatsızlıklar,
İşitme kayıpları.
Gürültüye maruz kalan insanlarin uyku saatleri bozulur, is verimleri düser. Konusulanlarin anlasilamamasi, isitme duyarliliginda geçici olarak azalma, yorgunluk, bezginlik gibi psikolojik problemler ortaya çikmaktadir. Ani gürültüye maruz kalan insan vücudunda ani bir kas gerilmesi olusur ve böylesi bir refleksin önlenmesi mümkün degildir. Dolayisiyla gürültülü bir ortamda bulunan canlilarin rahat etmesi mümkün degildir. Ayni zamanda fiziki dayanikliligi da olumsuz etkilediginden, gürültü vücut direncini de azaltir.
Gürültünün bir diger zarari da insan kalbine verdigi rahatsizliktir. Arastirmacilar gürültünün kalp atislarini düzensizlestirdigini, kani koyulastirdigini ve kan damarlarinin kasilmasina sebep oldugunu ispatlamislardir. Bu yüksek sese maruz kalma süresi ve gürültünün siddeti, insana verecegi zarari etkiler. Endüstri alaninda yapilan arastirmalar göstermistir ki isyeri gürültüsü azaltildiginda isin zorlugu da azalmakta, verim yükselmekte ve is kazalari azalmaktadir.
Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi verilerine göre; meslek hastaliklarinin %10'u, gürültü sonucu meydana gelen isitme kaybi tespit edilmistir. Meslek hastaliklarinin pek çogu tedavi edilebildigi halde, isitme kaybinin tedavisi yapilamamaktadir.
Gürültünün Psikolojik Zararlari
Gürültünün insan üzerindeki geçici ve kalici zararlari bir yana birakilsa bile sikinti, gerginlik, isteksizlik bile yeterince olumsuz etkilerdir. Gürültüden duyulan rahatsizlik, dinleyicilerin bir tepkisi olarak bilinmektedir ve zamana, zemine, gürültünün türüne göre yarattigi rahatsizligin siddeti de degismektedir. Mesela gece saatlerinde duyulan bir ses, insani gündüz saatlerinde duyulandan daha fazla rahatsiz etmektedir veya düzensiz bir yapiya sahip ses, kisileri düzenli yapiya sahip olan sesten daha fazla rahatsiz etmektedir. Ayrica anlamsiz olduguna inanilan sesler de yine rahatsizlik unsuru olma özelligine daha yatkindirlar. Bir diger örnek ise kaynagini görebildigimiz nitelikteki gürültüler, kaynagini göremedigimiz gürültülerden daha fazla rahatsizlik verici niteliktedir.
Gürültü psikolojik olarak sürekli gerilim, sinirlilik, süphecilik gibi durumlara neden olur. Morali etkiler ve verimi azaltir. Gürültünün verdigi bu rahatsizliklar kisilere ve durumlara göre degisebilir. Aniden meydana gelen gürültü insanlarin korkmasina ve kizgin hissetmesine neden olabilir. Ayni zamanda dinlenmeye engel olarak uykuyu da aksatir. Uyku problemi ise günümüzde son derece ciddiye alinmasi gereken bir rahatsizliktir. Arastirmalarda uykuya dalma güçlügü, uykuyu sürdürme güçlügü, sabah erken uyanma ya da toplam uyku süresinin kisa olmasi gibi durumlardan birinin varligi uykusuzluk olarak kabul edilmektedir. Siddetli uykusuzlugu olan hastalarin yasam kalitesi önemli oranda azalmakta; buna karsin tedavi amaciyla doktora basvuru orani düsük kalmaktadir.
Halk sagligina iliskin çalismalarda çogunlukla göz ardi edilen gürültü faktörünün günümüzde özellikle büyük sehirlerde ciddiyetle ele alinmasi elzemdir.
O halde ne diyoruz; dogal yasam formlarini olumsuz etkileyen her sey kirleticidir ve kirliliktir. Gürültü de bunlardan biridir. Ancak gürültü kirliligi kaçinilmaz degildir; hep birlikte kontrol altina alabiliriz.
Korunmak için Psikohijyenle ilgili farkindalik gelistirmek ilk adim olabilir. Bize düsen belki de sadece insan olabilmek, dahasi insan kalabilmek için bile bu zor zamanda epey çaba gerekiyor.
Ne dersiniz, zor olsa da buna degmez mi?
|